Buradaki deneyimlerimizden Hollandalılar’ın çabuk sinirlenen ve kavga etmeye çok yatkın olduklarını söyleyemeyiz. Uzun yıllardan sonra duyduğumuz ilk kavga sesi, pazar tezgahlarını toplayan yaşlı karı kocanın kavgası idi. Daha doğrusu kadının sesiydi!
Ancak bu tespit tabi ki ülkenin farklı yerlerine ve eğitim seviyesine göre değişkenlik gösterir.
Hollandalıları kızdıran olaylar
1- ACEMİ BİSİKLETÇİLER
İş çıkış saatinde İstanbul trafiğinde araba kullanmak neyse, Amsterdam’da bisiklet kullanmak da odur.
İş dönüşlerinde bisikletliler çok hızlıdır ve bazen trafik canavarı gibi davranırlar. Eğer kurallara uymayarak veya hata yaparak arkanızdakilerin yavaşlamasına neden olursanız, bir sürü zil sesi hatta küfür bile duyabilirsiniz.
Küfür demişken; Hollandaca küfürler bir hayli ilginçtir. Türkçe ve İngilizce’de olduğu gibi her küfür cinsellik içermez. Örneğin en çok kullanılan küfür “asociaal” yani asosyaldir. Bir diğeri ise “godverdomme” (lanet olsun).
Bunlar da küfür mü demeyin. Ciddi bir kavgada daha ağırlarını; hasta olmanızı hatta hastalıktan ölmenizi dileyen küfürler duyabilirsiniz. Örneğin “kanker” (kanser) veya uzun haliyle “sterf aan kanker!” (kanserden geber) gibi.
Orta derece bir kızgınlıkta ise biri size “syphilis” (frengi) diyebilir.
Görüldüğü gibi en ağır küfürler genellikle psikolojik ve fizyolojik hastalıklarla ilgilidir. Sizi sinirlendirmeyebilir ama üzer.
2- UZUN SÜRE HOLLANDA’DA KALIP DİLLERİNİ KONUŞAMAMAK
Hollandalılar yabancı bir dil öğrenmekde ve gerektiğinde kullanmakta çok iyidirler. Büyük şehirlerde hemen hemen herkes İngilizce bilir.
Buna karşın, uzun yıllar boyunca Hollanda’da bulunuyorsanız ve Hollandaca konuşmuyorsanız ve bir çok expat gibi buna bir eğiliminiz yoksa bu Hollandalılar’ı biraz kızdırabilir.
Resmi kurumlarda ve kurumsal yerlerde başınıza gelmesi imkansız olsa bile, küçük bir yerde, burada yaşayıp Hollandaca konuşmadığınız için ufak, tatlı bir azar yiyebilirsiniz.
3- O ‘ÇOK MEŞHUR’ ZWARTE PIET’LERİ İLE DALGA GEÇMENİZ
Nasıl bir Hollandalı noel babayla, elfleri ve geyikleriyle dalga geçmiyorsa, aynı şekilde kendi gelenekleri olan Sinterklaas ve yardımcısı Zwarte Piet yani “Siyah Piet” ile dalga geçilmesini istemezler. Bu arada bilmeyenler için: Hollanda’nın Noel Babası yoktur. Kıyafeti Papa’ya benzeyen Sinterklaas’ı vardır. Bu adam Elfler yerine daha ucuz iş gücü olan zenci uşaklar kullanıyor. Adları Zwarte Piet. Ayrıca bu uyanık Hollandalı, soğuk kuzey ülkelerinden değil, sıcak İspanya’dan geliyor. Bütün sene gel keyfim gel… Kölelik…Bedava iş gücü… Ama asla dalga geçilmemeli!
Sinterklaas (Saint Nicholas), Noel babayı andırmasına karşın, çocukların hatta yetişkinlerin bile çok sevdiği, büyük kırmızı şapkasında haç işareti olan bir din adamıdır. Sinterklaas, yardımcısı Zwarte Piet (Zenci Piet) ile çocuklara hediyeler bırakır. Sinterklaas’ın tam Noel baba gibi görünmemesi ve yardımcısının zenci olması Hollandalı olmayanlara ilginç gelir. Bu konuda sorulan sorular ve her yıl Zwarte Piet ile ilgili basında yapılan tartışmalar Hollandalılar’ı kızdırır.
4- HER ŞEYDEN ŞİKAYETÇİ OLMA İŞİNİ HOLLANDALILARDAN DAHA FAZLA YAPMANIZ
Hollandalılar her şeyden şikayetçi olabilme yeteneğine sahip iri ve mutlu insanlardır. İşlerinden ve yaşadıkları ülkeyle ilgili herşeyden şikayet edebilirler. Hava, ekonomi, trafik, vergiler, tekrar hava, sağlık sistemi, belki yine hava. Nasıl olduklarını sormaya korkarsınız. Bu şikayetlerin aynını siz yaparsanız, onların yaptığının yarısı kadar eleştirel olsanız bile, kimi zaman onları savunma pozisyonuna geçmiş görebilirsiniz. Alınganlık gösterir güzel tatlı ülkelerini koruma durumuna geçebilirler. O nedenle, illaki Hollanda’nın sistemini, kültürünü ve garip bulduğunuz şeylerini eleştirmek istiyorsanız, bunu Holandalı olmayan arkadaşlarınızla yapın.
5- RANDEVULARINIZA SADIK KALMAmanız
Hollanda’ya geldiğinizde ilk karşınıza çıkacak şey, Hollandalıların son derece planlı hayatlarının olmasıdır. İş yaşamında, genç profesyönellerin günlük yaşamında, hatta yaşlılarda bile hayat planlı ve dakiktir. Hollanda’da günlük yaşam belki haftalar önce planlanıp ajandaya not edilmiş yazılardan ibarettir. Siz de burada yaşadıkça, her gün biraz daha yapılan planlar ve randevuların kontrolüne giriceksiniz. Başlangıçta randevularınızı unuttuğunuz, kaçırdığınız veya geç kaldığınız zamanlar olabilir ve bu kimi Hollandalı arkadaşlarınızı içten içe çok kızdırabilir.